Etrafıma bakıyorum, “aşk”ı arayan insanlar dolu. Gerçekten arayan, aramaktan yorgun düşüp küsen, artık bulunmak istemeyenler var. Karanlıkta, kör, el yordamı ile elleri boş kalmasın diye tutunduklarını “aşk” sananlar da. “Aşk”ı arama olgusunu kendisine kimlik edinip bir maske gibi üstüne geçiren, sonra o yalanı gerçeklik olarak yaşayanlar da.
canım senin harika bir yazma kabiliyetin var bence. şimdiki ilişkiler gerçek aşk olmadığı için çabuk tüketiliyor ve bıraktığı boşluk hemen başka biri ile doldurulmaya çalışılıyor bence. gerçek aşkın yeri hemen doldurulur mu ki zaten...
YanıtlaSilÇok teşekkürler tatlım :) işte böyle sözde aşıklar en çok can yakıyor zaten, samimiyetine safça inanlar oldukça tüketip bir başkasına geçiyorlar, en çok da bu samimiyetsizlik canımı sıkıyor.
Sileskiden her şey çok güzelmiş ki gizim. zaman ve teknoloji bence bizim doğamıza aykırı kesinlikle. gelişeyim derken geldiğimiz duruma çok üzülüyorum bazen.
YanıtlaSilişin aşk boyutuyla ilgili yorum yapamayacak kadar paslandığımı farkettim bir de. bir de sanırım ben hala biraz eski kafalıyım bu konularda.
tabi bir de bunların ötesinde, senin en güzel yanın kelimelerin. biliyorsun di mi ?
Zaman ve teknolojiyi hızla yozlaşmak için kullanıyoruz ne yazık ki, her gün artan ,internet ilişkileri ve boşanmaları da bunun en büyük kanıtı. Eskiden ilişkiler, evlilik daha saygı duyulan bir şeymiş. Şimdi çorap değiştirir gibi değiştiriyor insanlar yakın çevremde gördükçe hayretle karışık üzüntü duymaktan başka bir şey yapamıyorum.
SilCanımsın missim, öpüyorum kocaman :)
Bir masal okur gibi okudum yazdıklarını Gizem'ciğim,masal kadar saf,masal kadar naif,masal kadar pembe ama bir o kadar da masalların gerçek olma ihtimali kadar gerçek.
YanıtlaSilBelki de herşeyin bu kadar fast-food yaşanması ve tüketilmesi insanların artık daha sabırsız olmalarından,hızlı tüketilen herşeye olan meraktan,elinde olanın tadına varmak yerine herşeyin tadına bakmak istemekten falan kaynaklanıyor.Ama mutsuzluk da tatminsizlik de bir o kadar hızlı oluyor,insanlar boşluklarda sallanıyorlar,sanal mecralarda mutlu olmaya çalışıyorlar ama o küçük kutudan reel hayata geçtiklerinde bi de bakıyorlar ki yapayalnızlar..Çok acı ama gerçek,değişen zamanın gerçekleri.Ama bunun da modasının geçeceğine,herşeyde olduğu gibi eskiye olan özlemin ilişkilerde de yaşanacağına ve yine kürkçü dükkanına,sağlıklı ilişkilere dönüleceğine inanıyorum.Ama bu da bir süreç,denenecek,görülecek ve sanki kabul görmeyecek gibi.
Güzel aşkınız hiç bitmesin.
Sevgiler,
:)
Fido'cuğum ne kadar güzel yorumlamışsın, okuyunca inanmak istedim keşke dedim böyle olsa. İnsanlar o yozlaşmadan geri dönebilse. Benim korkum yeni neslin artık internet hızında yaşanan aşkların içine doğmasından eskisini hatırlayamayacak kadar bu durumu benimsemeleri. Biz internetsiz büyümüş son nesliz sanırım, geçiş dönemi sebebi ile de bu kadar tuhaf geliyor olabilir bize tüm bunlar, birçok insana artık normal geliyor çünkü.
SilÇok teşekkürler tatlım, sizin de sevginiz güzel kalbiniz hep böyle olsun! :)))
Harika bi konuya parmak basmış çokda güzel yazmşşsın ellerine sağlık canım...Gerçek aşkı buldğunmuz zaman kaybetmemeli malum insanlar değişen zamanla aşkta evlilikte bile çıkarcı olmaya başladı.Bende bu konularda çok geri kafalı olduğumu düşünüyorum.Neden?çünkü;buzamanda yapılan evliliklerle eski zamanlarda yaşanan aşklar çok farklı baksana bu şarkı sözlerine,eski filmlere bile yansıyor..Zaman geliştikçe içimizdeki sevgiyi başkalarının az insanlığına rağmen bile tüketmemek dileğiyle :))
YanıtlaSilBir de insanlar eskiden daha sabırlıymış canım, hemen kaybetmemek için çabalarlarmış. Şimdi ilk mutsuzlukta o ilişkiden ya da evlilikten çıkabiliyorlar. Demiyorum ki deniyorlarsa hapsolsunlar, ama bazen görüyorum ki evlenip 3-4 ay içinde boşanan bir sürü insan var. Yeterince çabalamıyor muyuz? yoksa baştan mı göremiyoruz bazı şeyleri? ya da en kötüsü tablet tüketim çağında evlilikler de mi tükeniyor, bilemiyorum...
SilYok yok, bi kitap yazmak sart sana :))
YanıtlaSilBu kadar klişe bir konu ancak bu kadar guzel anlatılırdı. Her bir kelimeyi o kadar vurucu kullanmıssın ki bir solukta okudum.
Tablet benzetmen harika, bir o kadar da dogru..
Cigdem
:)))) böyle tatlı okuyanlar varken bloga çok daha sık yazmak istiyor insan :))) çok teşekkürler canım, okurken keyif almana çok mutlu oldum...
Silduygularını bukadar şiir gibi aktaran biri daha yoktur heralde, şahane anlatmışsın gizoşum, masal kitabından bikaç sayfa okur gibi oldum sanki ^.^
YanıtlaSilfacebookta son zamanlarda sıkça görmeye alıştığımız güzel sözler var ya hani, çoğu da Mevlana tarafından söylenmiş:P benim aralarında sanırım tek sevdiğim kıssadan hisse de bu durumu cok güzel açıklıyo sanırım:
birbirini çok seven yaşlı bi çift varmış, sormuşlar "nasıl bunca yıl yanyana kalmayı başarabildiniz?" diye. "eskiden kırılan şeyler tamir edilirdi, şimdiyse çöpe atılıp yenisi alınıyor" demiş. ben gidip böyle düşünen o dedenin ninenin ellerini öpmek istiyorum, sırlarını bizlerle de paylaşsınlar istiyorum:)
hızlı tüketen toplum olmanın en büyük ve en vurucu dezavantajı da bu olsa gerek bebişim.. malesef böyle:( umudum düzelmesi ve eski aşkların tekrar geri dönmesi yönünde. tabi biz ozamanları görür müyüz bilemem..
Bebişim ne güzel yazmışsın, eskiden tamir edilirdi şimdi çöpe atılır tek cümle ile her şeyi harika özetliyor :)) biz göremesek de bizim yetiştirdiğimiz çocuklar görse razıyı ben. Eskiden bir yastıkta 40 sene denirdi, bugünlerde çoook nadir, ileride 40 ay rekor sayılırsa şaşırmayacağım :pp
SilÇok teşekkür ederim beğenin için bal kuzum, öpüyorum en kocamanından! :))
Bu güzel ve anlamli yazinin her satirina katilmamak mümkün degil Giz'im, eline yüregine saglik.
YanıtlaSilEvet, burada ben de parmak kaldirmak istiyorum:) Yani, yillarca (baskalari buna gülümsese de) naifce "bulucam, mutlaka biryerlerde benim ruh ikizim vardir, mutlaka bir gün karsima cikacak" diye, hic bir zaman umudumu kesmezken, bunca yil sonra hem de bu yasimda(!) iste tam da o insani buldum ya iki yil evvel? Her gecen gün, bana bunun ispatini gösteriyor, yanilmadigimi kanitliyor ya? Iste ben o anlattigin seyin en gercek örnegiyim. Bence de asla vazgecmeyin o hayalinizden ve umudunuzu hic birzaman yitirmeyin, bunun icin sizi cok zorlayan insanlar ve olaylarla karsilassaniz da zaman zaman...
Öpüyorum seni melegim ve askinizin ömür boyu sürmesi dilegimle...
Bitanemmm kalbine, emeğine sağlık.. Sen kokan bir yazıyı içime kazıyarak okudum.. O kadar güzel betimlemelerin var ki!
YanıtlaSilDilerim gerçek aşkı arayanlar bulsunlar.. Aşka aşık olsunlar..
Çok öpüyorum seni, iyi akşamlar melek yüzlüm <3
ne kadar güzel bir yazı olmuş , samimi ve çok akıcı , duygular muazzam ifade edilmiş !
YanıtlaSilkeyifle okudum :)
Teşekkürler canım, içten sözlerin çok mutlu etti beni! :))
SilGizemciğim nasıl güzel, nasıl içten yzmışsın. Okuduktan sonra tekrar başa dönüp tekrar okudum. Midnight in Paris i izlerken hiç bukadar şey gelmemişti aklıma ama ciiden in dediği gibi böyle klişe bir konuya ancak bu kadar güzel değinilebilinirdi. Çok öpüyorum
YanıtlaSilTatlım çok teşekkürler beğenin için :) tetikleyici bir olay yanı başımda yaşanınca seyirci kalamadım ve içimden gelenleri satırlara döktüm, Woody A sağolsun hep ayrıca bir ilham veriyor zaten bana. Kocaman öpüyorum bebeğim ;))
SilGizem,
YanıtlaSilCanımm..Ben şu köşede azıcık ağlayıp gelebilir miyim? :((
Hayatta herkesin arayışı,beklentisi farklı farklı..Kişiliklerimiz ve aile kültürlerimiz nasıl farklıysa;sonuçta ulaştığımız noktalar da değişiyor böylece..Ya da bu yolları yürüyüş biçimimiz..
Bu yazdıkların,öyle bir diyaloğun üzerine,yüzüme tokat gibi çarptı ki!
Aslında farkında olduğum ama elimden birşey gelmeyen hal vaziyetim yüzünden yine bir keder oturdu içime :(
Bazı dış etkenler yüzünden,hayata yıllarca geç kalışım,manevi&duygusal yalnızlığım,boşu boşuna kendimi üzerek yıpranışlarım yine çıktı karşıma!
Dün bir arkadaşımın söyledikleri beni kendime getirmişti."Mehdi"yi bekler gibi bir mucize beklemeyi bırak artık dedi bana :)
Bir de;
"Kendine o kadar etiket yapıştırıyorsun ki,yırt artık bu etiketleri,bırak başkaları değerlendirsin ki,paha biçilemeyesin..." :)
Ama benim hayatımdaki köklü değişiklik,gerçekten beklediğimi bir mucizeyle olacak..
Sadece dua ediyorum!
Umudumu kaybetmiyorum..
Sadece senin de bahsettiğin;
“Aşk”ı arama olgusunu kendisine kimlik edinip bir maske gibi üstüne geçiren, sonra o yalanı gerçeklik olarak yaşayanlar" dan olmak istemiyorum :(
Burcu'cum, sen ağlama kıyamam ben sana tatlım.. Hiçbir zaman geç kalmış sayılmayız aslında, zaten bir şey zamanı geldiğinde kendiğinden oluyor inan. Her damla kendisini tamamlayınca damlarmış. Bekleyiş, uzunsa bir de, ayrıca yıpratıcı olabiliyor ama umudunu kaybetme. Etiketlere gerek yok, zaten o kişi seni sen olduğun için olduğun gibi sevecektir, bir şey gerçekleşmiyorsa henüz uygun şartlar hazır değildir. İnancını yitime tatlım, mutluluğu hak eden birisi olarak yakın zamanda yaşayacağına inanıyorum ben :)
SilUzun zamandır okuduğum en güzel, en gerçek yazı bu!
YanıtlaSilYüreğine sağlık Gizemcim...
Çok teşekkürler Rubi'cim! :) güzel sözlerin çok mutlu etti beni, satırlarımın böylesine ince yüreklere ulaşması ayrı bir sevinç kaynağı benim için...
SilNe güzel yazmışsın.Ama bazen o kadar zor oluyorki beklemek,umudu kaybetmemek...
YanıtlaSilEn zoru zaten, çok haklısın. Görmeden emin olamıyor insan, şüphe duyuyor ama inanmadıkça da göremiyor. Kuyruğunu yutan bir yılan gibi bu durum...
SilSeni okumak ve takip etmek benim için büyük keyif Gizim...özelsin sen:)
YanıtlaSilNataliiim :) bu sözleri senden duymak öyle çok mutlu etti ki beni. Çok çok teşekkürler, yazılarını, fikirlerini böylesine hayranlıkla takip ettiğim birisi olarak beni çok onore ettin.
SilAğzına sağlık cnm çok sıcak bir yazı olmuş.
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım :)
Siloyle guzel anlatmıssın kı su ıcınde bulundugumuz dunyayı...sadece sevıldıgı ıcın seven sadece para ıcın evlenen veya mantık evlılıgı yapıp huzunle noktayalan oyle cok ınsan var kı...asklar da sanal tıpkı dostluklar gıbı....
YanıtlaSilDaha sanal olması acaba daha mı menfaatçi olduğumuzdan, her nesil daha da mı bencilleşiyoruz diye soruyorum kendime. Aile içinde anne olarak, eş olarak daha çok "önce ben" mi diyoruz (aynı şey erkek figürü için de geçerli) kendimizi feda etmeyelim tamam ama ilişkiyi, evliliği, aileyi feda edecek kadar da "ben" demeyelim...
Sil