Bu yazı tek bir şey hakkında değil.
Birbirinden farklı ama bir şekilde iç içe geçmiş ve aşağıdaki karenin
kompozisyonunu oluşturmuş üç şeyden bahsedeceğim. Coco Chanel, Paris ve
Momijiler.
Kardeşim ilk momijisini aldığında
bu minik biblolarda ne buluyorsun demiştim. O, günden güne artan bir koleksiyon
sevgisi ile almaya devam etti ve daha sonra bir gün toplu olarak bu çekik gözlü bebekleri bana getirdi. Fotoğraf çekmeyi sevdiğimiz için bir iki saatimizi
momijiler için konsept yaratıp farklı, bir o kadar da eğlenceli kareler çekerek
geçirdik. Benim gözüm Coco Chanel konseptindeydi. Bu minik bibloların fotoğraflardaki dev güzelliği onlara karşı
daha önce anlayamadığım bir sempati oluşturdu bende :) ve gördüğünüz kareler ortaya çıktı..
Paris, ilk kez geçen yaz gidip de
sokaklarında kaybolduğum, şehrin beni bulduğu benim kendimi bulduğum, Attila
İlhan’ın şiirlerindeki yaşattığı büyünün kat be kat güzeli bir kent. Yazın
insanı kavuran sıcağında gezip aşık olduğumuz bu romantik şehri bir de yağmur
altında görmek, sevgililerin kentine sevgililer gününde gitmek en masum hayalimiz
oldu. Yakın zamanda kavuşacağımız bir sevgili Paris…
Coco Chanel'e gelince, iç içe geçmiş iki CC harfinden çok daha öte, en az Frida kadar
ilham veren, cesur ve güçlü bir ikon. Kadınlara ilk kez pantolon giydiren,
modayı “yaratan”, aşk uğruna acılar çeken ve sonunu düşünmeyen belki de bu
yüzden adı sonsuzluğa yazılan bir kadın. Hiçbir şeye sahip değilken, toplumsal baskıya başkaldırarak aşk uğruna varsıl bir erkeğin toplumsal yakıştırması ile "kapatması" olmayı göze almış, daha sonra hayatını geçirmek istediği Boy Capel'in "metres"i olmuş ama hikayeyi baştan sonra okuyunca sadece "sevmiş", dönemine göre fazlaca "aykırı" bana göre "cesur" bir kadın. Saygı duyduğum, imrendiğim bu
karakterin kadınlara miras bıraktığı sözleri gelin kendisinden dinleyelim.
”Moda
geçer stil kalır.”
“Stil
kim olduğunuzu, ne demek istediğinizi bilmek ve kimseyi takmamaktır”
“Bir
kadının en çıplak hali, en iyi giyindiği halidir.”
“Şıklık
yeni bir elbise almak değil, bir ayrıcalıktır.”
“Zamanınızı
bir duvarla dövüşerek ve kapı olmasını umarak harcamayın.”
“Her
kadın hak ettiği yaştadır.”
”
Başarı her zaman yenilginin ne demek olduğunu bilmeyenlerindir.”
Sevgililer gününüz kutlu olsun ;)
mutfağıma her işime karışmayan bi arkadaş arıyordum aklımda almalıyım:)
YanıtlaSilCanım benim dilerim masum hayalinize en kısa zamanda kavuşursunuz..
YanıtlaSilSevgilerimiz daim olsun, ve özlendin :)
Ben de geçen yaz Paris'teydim ama ben hiç kırmızı Eiffel almadım, ne kadar güzelmiş oysa.
YanıtlaSilGiz'cim Paris'i bu kadar guzel bir konsept ile karsilamak uzere olman cok hosuma gitti.. Suan senin icin daha da heyecanlandim.. Eminim ki cok ask dolu, cok keyifli ve anilarinda bir baska yer birakacak bir seyahat olacak.. En son Paris postumda yazmistim.. Biz bu kez el ele yururken birbirimize daha da cok sokulmak zorunda kaldik.. Ask her dem Paris'te guzel ama kis aylarinda kesinlikle daha bir ozelmis bunu gordum... Yaz , bahar , kis ve uzerine bir de karli gordum ben bu guzel sehri.. Bir de sonbaharini cok baska sevecegime, o muthis bohem tavirlari icinde bir baska mutlu olacagima da cok eminim.. Coco Chanel ise basli basina bir hayat ogretisine sahip.. kendi ozel yasami ya da moda dunyasina verdigi muhtesem tutkuyu hepimize baska baska acilardan ama cok ortak bir noktadan hissettirdigine eminim.. Iyi ucuslar bitanem..
YanıtlaSilSevgililer gününde Paris'te olmak ne güzel bir hayalmiş.Sevgili Giz keşke aklıma düşürmeseydin...
YanıtlaSilhayallere daldıran bi post olmuş..
YanıtlaSilsevgiler:)
fotoğraflar konsept harika bebeğim, sade ve şık sizler gibi :D ayrıca senin de sevgililer kutlu olsun kuzum...
YanıtlaSilbir kadının en çıplak hali en iyi giydigi halidir demiş yaaaa, nasıl da haklı!
YanıtlaSilParis'i momijiler ve Coco'yla öyle güzel baglamışsınki bebegim, sana bu minik yaratıkların ilham verdigi cok belli:) insanın yiyesi geliyo bunları yaaa, çok minikler ama bir o kadar da dev görünümlüler ^.^
sevdicekler gününüz şeker macaron tadında geçsin tatlı kuşum benim <3
O masum dileği ben de diliyorum seneye için ,) Dilemin momji sevgisini anlayabiliryorum.Bi tane aldım şimdilik ama yenilerini almak için sabırsızlanıyorum.kesinlikle baktıkça mutlu ediyor insanı garip bi şekilde..Ömrünüz aşk dolu gelsin Gizemcim...
YanıtlaSilBende bu biblolar ile ilgili senin düşündüğünü düşünüyorum. :) Ama henüz kendileri ile tanışmadım. Chanel'e tam anlamıyla hayranımm. Kırmızı ve siyah birlikte çok güzel görünüyor.
YanıtlaSilBen bu hikayede en çok Paris'i sevdim. Bir de Eyfel'in o tutkulu kırmızılığını...
YanıtlaSil"Zamanınızı bir duvarla dövüşerek ve kapı olmasını umarak harcamayın.” ne güzel bir sözmüş. İlk defa senin postunda okuyorum, belkide içinde bulunduğum dönem sebebiyle daha da manalı geldi bana. Momiji aşkı ise benimde fotoğraflarda çok beğendiğim ama koleksiyon derecesine varmasını anlayamadığım bir durumdu ta ki bir tane alana kadar. Uzun zamandır kendimi tutuyorum almamak için ama yeni bir tanesinin daha benim olmasına az kaldı sanırım.
YanıtlaSilSendeki nin isiklari yanip soneni var bende oyle askk gibo güzel ki...tatilinin sahane gectigini tahmin ediyorum insallah saglikla donersin canim..sevgiler
YanıtlaSilnerelerdesınız dıye merak edıyorum :) bırde bu posta 3 kez yorum yazdım ama yok :(((
YanıtlaSilfotograf makınası muhtesem çekmiş :) cekenın de bakanın da paylaşanın da elıne sağlık gizemcim :)
YanıtlaSilmerhaba... bloğunu az önce keşfettim ve tam anlamıyla bayıldım.. artık seni takipteyim... benim bloğum henüz o kadar yeni ki.. destek olursan sevinirim. görüşmek üzere.....
YanıtlaSilmerhaba.. bloğunu az önce keşfettim ve tam anlamıyla bayıldım.. artık seni takipteyim.. benim bloğum henüz o kadar yeni ki.. desteğini bekliyorum.. görüşmek üzere...
YanıtlaSilModa geçer stil kalır...
YanıtlaSilBu söz şıp diye kenetledi ekrana beni ve severek okudum.
http://matmazeella.blogspot.com/