Daha önce hiç bu kadar uzun
zamandır yazmamazlık etmemiştim. Blogumu ve okuyanları ihmal ettiğimin
farkındayım ve içsel olarak bunun üzüntüsünü yoğun bir şekilde yaşıyorum. Bahar
hep yeniliklere gebedir ya, ben de bu üzerimdeki iş yoğunluğunun kalın katmanını
sıyırıp atarak yeni bir hissediş ile yazmaya döneceğim. Bir telafi olması için
özel bir kitap tanıtımı ile gelecek uzun zaman sonraki ilk yazım. Bugün Ömür
Akkor’un eseri olan “Selçuklu Mutfağı” isimli kitabı tanıtacağım. Tam bir sanat
eseri niteliğindeki yapıt unutulmaya yüz tutmuş tatlara, dönemi yaşatan hikayelerle
ölümsüzlük kazandırırken, bu enfes anlatıyı muazzam güzellikte görselliklerle
harmanlıyor.
Kitabı elinize ilk aldığınız andan
itibaren bir yemek kitabından öte, sizi kaybolmuş tarihi tatlarla tekrar
tanıştıran insanda köklerine sıcaklık duymaya itecek duygular uyandıran bir
eserle karşı karşıya olduğunuzu hissediyorsunuz :) O değerlere sahip çıkmak
istiyorsunuz okudukça..
Ömür Akkor 71 il ve yüzlerce ilçe
gezerek şehir şehir tuttuğu kayıtları bir araya getiren tarihe, tariflere ve
kültürel mirasına sevdalı bir yazar. Eseri “Selçuklu Mutfağı” en iyi mutfak
tarihi kitabı ödülüne sahip. İnsan okudukça böylesine yaratıcı bir anlatının devamı gelsin
istiyor..
Kitabın sayfalarını karıştırdıkça
minyatür çizimler, Selçukluların hayatı, yaşayışlarına dair okuduğunuz satırlar
adeta tarihe bir pencere açarak dönemi size yaşatıyor.
Ömür Akkor’un sözleri ile kitap üç
bölümden oluşuyor; “Birinci bölümünde Kubad Abad sarayında çalışan bir aşçının
hikayesini, ikinci bölümünde yaşadığımız yüzyılda bir aşçının ağzından yazılan
hikayenin hikayesini ve son bölümde de Selçuklulara ait tarifleri
okuyacaksınız.”
Siz hiç su, sirke ve baldan yapılan
“Sirkencubin” isimli şerbeti duymuş muydunuz? Yazın ferahlamak için buzla
yapılan şerbet için buz satan kimselere “mücemmid” denildiğini biliyor
muydunuz? :)
Peki ya günümüze kadar ulaşabilmiş
bir tat olan akide şekerinin kökeninin Selçuklulara dayandığını? Selçuklularda
şeker yapan kimselere “şeker-riz” denildiğini biliyor muydunuz? :)
İçerisinde onlarca tarif bulunan “Selçuklu
Mutfağı” isimli eserden ilk fırsatta bir tarif deneyerek sizlerle paylaşacağım.
Şimdilik en çok buğday, tavuk eti, kaya tuzu ve yağdan yapılan “Herise” isimli
tarifi merak ediyorum. Bir herras olamam belki ama (herise yapan kimseye
verilen isim) 15 gün cam önünde şeker ve
limon tuzu ile ovduğum gül yapraklarını bekleterek “Gülap Şerbeti” yapabilirim,
yanına da badem içi, un, yağ ve şeker ile “Bure” isimli tatlıyı pişirebilirim
:)
Yemek yapmaya farklı bir tat
kazandıran ve kültürel değerlerimize böylesine güzel dokunan bu kitaba bir göz
atın. Pişman olmayacağınızı şimdiden söyleyebilirim. Yaz gelse de buz gibi bir
Sirkencubin içsek diyor, bu yazıyı okuyan herkesin keyifle tarifleri denemesini
diliyorum.. :)
Özenli ve güzel bir kitaba benziyor...Hafta sonu kitapçı turumda bir gözatayım...teşekkürler ve sevgiler..
YanıtlaSilBen de nerelerde Giz diyordum, diğer blogu da tabii ki takip ediyorum ama burada satır satır okumanın keyfi de bir başka..
YanıtlaSilSirkeden içicek kulağa çok değişik geliyor ama bal ile birleşince ortaya nasıl bir tat çıkacağını merak ettim açıkcası. Yine farklı ve değişik olanı bulup, ortaya çıkarıp bizi bilgilendirmişsin canım.
YanıtlaSilYazıyı okuyan biri olarak denemekten öte kitabı çok merak ettim,almayı düşünüyorum :)
YanıtlaSilGiz'cim bence “Sirkencubin” yapip icine biraz da alkolik hereketlerle dokunuslarda bulunursak hersey harika olmaz mi ? Bahar aksami hafif bir muzik.. Taracanizda Ask dolu romantik bir aksam.. Bence dusunmesi bile sahane.. :) xxx
YanıtlaSilyemek kurslarına katılarak Ömür Hoca'yı yakından tanıma fırsatı buldum. İşine ne derece sevgi ve tutkuyla bağlı olduğu her halinden belli oluyor..Böyle çalışkan kişilerin sonunda hakkettikleri ödüle sahip olması hem çok güzel hemde gurur verici...
YanıtlaSilımmmmm sahane lezzetler cıkaracagından suphem yok...serbetınıde tatlınıda yemek ısterdım :))) sanırım en guzelı bu kıtabı bır an once almak olacak..sevgıler
YanıtlaSilevet ama bu kadar da ara verilmez ki :))
YanıtlaSilen hassas noktası yemek ve yeni lezzetler tatmak olan bi insana yapılabilecek en güzel şeylerden biri olabilir bu içerikte postlar hazırlamak:)
YanıtlaSildehan instagramdan paylastıgında cok merak etmiştim, şimdi sen böyle ilginc kelimeler kullandıkca ve ordaki tirit tarifini görünce kitabı almam gerektigini farkettim:)
şimdiden ellerine saglık bebegim, eminim harikalar yaratcaksın cici mutfagında;)
Giz'im gerçekten çok ara verdin ama biliyorum yoğunluklar arası gezmeler de var;))
YanıtlaSilYemek kitaplarına biz de meraklıyız özellikle böyle hikayeli, fotoğraflı, resimli olanlarına...tanıttığın kitap da çok değerliymiş, biraz zor yemeklerdir bunlar ama denersen paylaşırsın canım...
Keyifli günlerin olsun:)
ben bu blogu nasıl kacırmışımm kendime kahrediyorumm ya.. bayıldıımm bayıldım.. diğer blogu takipteyim ama bunu nasıl kaçırdım bilemedim.. sevgiler
YanıtlaSilebadesignshop.blogspot.com
gizemcım bu guzel kıtabı paylaştıgın ıcın tesekkur ederım, ve dedgın gibi umarım blogunla ılgılenme fırsatını rahat rahat yakalarsın önumuzdekı gunlerde :) bi de su kıtaptan denedğin tarıfleri paylasır mısın :) sevgiyle kucalarım senı :)
YanıtlaSilmerhaba tesadüfen buldum sayfanızı ve bakındım da gayet güzel şeyler var ellerinize sağlık ....benimde bir blogum var eğer göz atmak ve sitem hakkında yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok çok çok mutlu olucam şimdiden teşekkürler...
YanıtlaSilwww.hamarathatunum.com
hemen bir göz atmak gerekir :) severim yemek olayını
YanıtlaSilbnmde bir moda blogum var,beklerim seni:)
http://benlimoda.blogspot.com/
owww hakikaten uzun zaman olmuş Gizem. kitabı çok merak ettim...
YanıtlaSilKitabi bende cok merak ettim canim bilgilendirme icin tesekkürler bende alicam insallah bu kitaptan bulabilirsem eger.
YanıtlaSilKendi atamız olduğu kadar hakkında en az araştırma yapılmış geçmişimizdir.
YanıtlaSil