Yeni Yıl Yazısı - Korkmak ya da Kormamak, İşte Tüm Mesele Bu!

Korkmak ya da Kormamak, İşte Tüm Mesele Bu!


Başlarken söylemeliyim, bu yeni yıl yazısı her senekinden farklı olacak. Bu sefer ekran karşısında kızgın değil ama çokça kırgın, biraz hassas ve de alıngan bir ruh halinde bir Giz var. Yaşadıklarından yola çıkarak geçtiğimiz yıldan öğrendiklerini, okuyanların geleceğine etki edebilir umudu ile paylaşacak. Hayatta hep karmik bir şekilde bir gün yargıladığımız insanların yerinde olacağıma inanmışımdır. Körü körüne bir inanç değil bu, yaşayarak görülmüş tecrübe ile kazınmış bir gerçek. Bu sebepten en olmayacak, yok artık diyebileceğiniz olaylar karşısında bile “olabilir, bir açıklaması vardır, biz o insanların yerinde olsak daha farklı davranamazdık belki” derim, demeye gayret ederim. Ayıplamadan, yargılamadan. Bu sene edinmiş olduğum yaşam öğretisine bir gerçeği daha ekledim.

Ayıplayanın başına gelirmiş, korkanın daha çok!

Hayatı yaşadıkça cennet ve cehennemin ölüp dirildikten sonrasına kalmadığını bir kez daha görüyorsunuz. Her ikisi de burada, üzerinde yaşadığımız dünyada gerçekleşiyor, her an. Hayat öyle tuhaf bir şey ki, neden en çok korkarsak onu içimizde taaa en derinlerdeki kaygı, şüphe, endişe bulutunun içine gömersek aslında o kadar çok da uzak olmayan bir gelecekte o korkuyu kanlı canlı karşımızda bulmanın garantisini veriyoruz. 2013’ü geride bırakırken 2014 için sizden korkuyu geride bırakmaya çabalamanızı istiyorum. İnsanın doğası gereği kendisini türlü şekillerde garantiye almak zorunda hissettiğinden belki de, en zoru bu biliyorum ama korktuğumuz oranda o korku ile yüzleşmeyi de kendimiz istiyoruz aslında. Kendi içimizde o derinlerde çıkarıp özgürleştiremediğimiz duygu, öcü olarak gelip karşımıza olaylar zinciri ile dikiliveriyor. Kanlı bir meydan muharabesi sonrası bu olaydan çıkarmam gereken ders neydi diye bakınca görüyoruz ya da daha kötüsü göremeyip o duygu yığınının içine gömülüyoruz.

2013 yılında en çok neden korktun Giz?

Diye sordum kendime. En çok insanlar tarafından yanlış anlaşılmaktan, hangi iş olursa, verdiğim emeklerin gereği gibi takdir edilmemesinden ve haksızlığa uğramaktan korktum.

Aslında 2013’e özel bir korku da değildi bu, genel olarak duyumsadığım bir korku idi. 2013 ektiğim o korkuları hiç beklemediğim şekilde biçtiğim yıl oldu sadece. Sonunun 13 olmasından zaten, yılın kendisi uğursuzdu demek isterdim ama içsel olarak bildiğim gerçek bu değil :) Sizinle acı da olsa yaşadığım şeyi paylaşmak istemem de, hepimizin içinde evcil hayvanımızı besler gibi gün be gün beslediğimiz korkuların olduğunu bilmem. Konu ne olursa olsun hepimiz az ya da çok “korkuyoruz”. Uzuuun bir eğitim dönemi sonrası herkes gibi iyi bir işe girmek benim de amacımdı, işe girmekle bitiyor mu? Hayır, sonrasında o işte emek vermek “kurumsal hayat stratejisi içinde kendini göstermek” gerekiyor, gerekiyormuş. Ben işimi en iyi şekilde yaparım ve bunun herkes tarafından görülmesi yeterli olur dedim. Bir pazarlamacı olarak kendi pazarlamamı yapmaktan yoksun, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz dedim. İşimi en iyi şekilde yaptım. Takdir bekledim. Takdir alamadım. Terfi bekledim, terfi de alamadım. Üstüne tüm emeklerim hiçe sayıldı, yaptığım işler başkasına mal edildi ve yapmadığım şeyler yapılmış gibi gösterildi. Yanlış anlaşıldım, haksızlığa uğradım ve hatta resmen iftiraya uğradım. Neden ben? Dedim. Sonra daha sakin düşününce, bu olayın içine gömülmeden dışarıdan bakabilmeye çalışında “Neden ben?” yerini “Bu olay bana ne anlatmak istiyor?”a bıraktı. Çok değil, biraz düşününce içsel bir eşelenme sonrası aslında haksızlığa uğramaktan ve emeklerimin takdir edilmemesinden bugüne kadar ne kadar korktuğumu fark ettim. Korkmanın yanında en çok tepki verdiğim şeyin de haksızlığa uğramak olduğunu gördüm. Hayat, 2013’te bir bakıma beni en büyük korkumla yüzleştirdi. En büyük korkunuzla karşılaştığınızda verdiğiniz ilk tepki kızgınlık oluyor, eğer o kızgınlık içerisinde gereğinden fazla zaman geçirirseniz bu kızgınlık nefrete dönüşüyor. Olaya kişileştirmeden uzak, nesnel bakamıyorsunuz size bu “kötülüğü” yapan kişiden nefret etme kısmına takılı kalıyorsunuz ve bu da aslında sizi o duruma hapsettiği için acı çekiyorsunuz.

Efsanevi film Star Wars’daki ünlü alıntı geliyor aklıma; “Fear is the path to the dark side. Fear leads to anger. Anger leads to hate. Hate leads to suffering.”

Korku karanlık tarafa geçişe uzanan bir yol olarak duruyor karşımızda. Korktukça başımıza gelenleri engelleyemiyoruz ve bu içimizi öfke ile dolduruyor. Öfkemizi bir kişiye yönlendirip nefrete dönüştürüyoruz ve sonunda görmemiz gerekeni göremeyip o nefrete hapsolup acı içinde kalıyoruz. Aradan seneler geçse de zihnimizdeki sandığı açıp bakınca o öfkeyi, nefreti aynı tazelikte bulabiliyoruz. Göremediğimiz ölçüde aslında o olayı bir daha yaşayacak olmanın garantisini de kendimiz vermiş oluyoruz. Bir kere görebilsek, daha az korkmak için çaba göstereceğiz belki de. Korkularımız gerçek hayatta olaylar olarak karşımıza dikilmeden başta içimizde halledebileceğiz. Ben 2014 için daha az korktuğum bir yıl olmasını istiyorum. Daha cesur olmak gerekirsek, hiçbir şeyden korkmamak istiyorum. İnsan korkmadığı ölçüde özgür olabiliyor ve hayatın gerçek anlamda tadını çıkarabiliyor. Korkmak ya da korkmamak işte tüm mesele bu diyor hepimize korkusuz bir 2014 diliyorum! 

CONVERSATION

22 comments:

  1. 2013. dönüp de baktığımda, hayatımın gerçekten de en karışık, sıkıntılı, olaylı yılıydı. hepsini biliyorsun zaten.

    ve ben, yazını okurken, sanki bana yazmışsın gibi hissettim. çünkü içime dönüp baktığımda, hep korktuğumu gördüm. ve hep korktuğumun başına geldiğini.

    sanırım yeni yıl dileğimiz aynı gizim. özgür ve cesur olalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgür ve cesur olalım Missim. Yazıyı sana, bana, korkularının bilinçsizce esiri olan herkese yazdım missim. Hep en beklenmedikleri yaşıyor insan, yeni yılda en çok huzurlu olalım bir de daha çok görüşelim olmaz mı? :)

      Sil
  2. Yine en ihtiyacım an bir anda güzel bir postla karsımdasın Giz.
    Evet, insan korkularını bir bir yasıyor, Karma mı denir yoksa Kuantum mu bilmiyorum ama beynimizin bir kosesinde o olayları cagırdıgımız kanaatindeyim ben de.
    Aynı sekilde yanlış anlaşılmaktan korkan biriydim ve en yakınım olduğunu sandığım bir arkadaşım tarafından yanlış anlaşılıp ( tek bir sucum yokken ) acı çekmeyle basbasa bırakıldım. Kendi haksızlığını benim hatammışçasına suçlu hissetirmeyi oyle bir basardı ki.. Tek dileğim bana yasattigini hissi onun da yasayıp anlaması..

    Sana yuzun ve kalbin gibi tertemizbir yeni yıl diliyorum, hep buralarda ol.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu bana yazdıklarım ihtiyacı olan bir kişiye ulaşıp daha iyi hissetmesini sağladıysa :) Yanlış anlaşılmanın, insanın en hak etmediği anda bu şekilde bir durumla başbaşa kalmasının ne kadar kötü bir his olduğunu çok iyi biliyorum. Daha kötüsü sanki bizim suçumuzmuş gibi gösterilmesi. İntikam da değil ama o hissin nasıl bir şey olduğunu onların da görmesini kendi karmaları için istiyorum diyelim... Ben de aynı hatta daha güzel bir sene diliyorum sana tatlım, iyi ki varsın! :)

      Sil
  3. Korkulardan tamamen kurtulmak ne kadar mümkün bilmiyorum ama bir gün karşımıza dimdik dikildikleri de bir gerçek. Çevremdekiler tarafından yanlış anlaşılmak, özelliklede sevdiklerim tarafımdan, en büyük korkumdur ve hayatımın her döneminde karşı karşıya kaldığım bir durumdur. Bu yüzden yitirdiğim dostluklarım oldu benim. Ve bu korkum hayatımın bir gerçeği haline geldi neredeyse.
    Umarım ki yeni yıl dileğin hepimiz için gerçek olur ve en azından bunu kalpten dileyenler olarak korkularımızdan kurtuluruz Gizem'ciğim.
    Yine tam içimize dokunan bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim... Ne mutlu senin o güzel kalbine dokunabildiyse bu yazı. İnsanları kırmaktan çekindikçe ve de yanlış anlaşılmaktan korktukça hep üstümüze geliyor olaylar. Artık daha farklı bakmaya çalışıyorum tamamen başaramıyorum belki ama üzerinde çalışmak da bir şey bence. Dilerim 2014 bize birçok güzellik getirir tatlım...

      Sil
  4. bugün aklıma gelen senin de dediğin gibi 2013ün 13 ümü ugursuzdu neydi dedim kendi kendime....32 yaşındayım ve ilk defa korkularımla bu kadar yüz yüze kaldığımı gördüm..Allah tüm inanlara,tüm kalbi sevgiyle dolanlara bugünleri atlatmayı nasip etsin inşallah...umudumuz 2014 ten..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah Yeliz'cim. 2013 benim için de bir çok kötü olaya sahne oldu dilerim 2014 bu seneden sonra mutluluk dolu şeyler sunar bize...

      Sil
  5. Aslında bu yazıyı okumaya başladığımda benim böyle korkularım yok sadece bilmediğim anlayamadığım şeylerden korkarım ben diye düşünürken yazının sonunda benim de korkularım olduğunu anladım. Senin konuya gelince bence sen anladığım kadarıyla herşeyin her zaman en güzelini, en iyisini yapmaya çalıştıktan sonra haksızlığa uğruyorsun, ne kadar zor bir durum olduğunu tahmin ediyorum. Bence artık bundan sonra hayatında hangi konuda olursa olsun elinden geleni yaptıktan sonra daha çok uğraşma sadece bırak. Bırak ne oluyorsa olsun sen en doğrusunu yaptığını biliyosun ya yetmez mi? Bence yeter çünkü insan zihni malesef herşeyi istediği gibi görüyor, bir kişi bir şeyi görmek istemiyorsa altın tepside sunsanda görmez bakış açısını değiştirmesi gerekir ve emin ol bu bizim başaracağımız birşey değil. İşte bu yüzden sen bir konuda rahatsan bırak sonrasını. Gerçekten bişeylerin olumlu( ve inanılmaz) şekilde değiştiğini göreceksin. Buna ister evren de ister tanrı de ister inanç..... Ben teslimiyet diyorum. Umarım 2014 de herşey dilediğin ve hak ettiğin gibi olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın, yeter aslında. Teslim olmak, elinden geleni yaptıktan sonra... Ben dediğin gibi en iyisini yaptıktan sonra sonucunu da en iyi şekilde görme beklentisine kendimi fazlaca kaptırıp göremeyince hayalkırıklığına uğruyorum. Oysa en güzeli akışına bırakıp teslim olmak... Çok teşekkür ediyorum bu güzel ve anlamlı satırlar için. Dilerim 2014 senin için de tüm dileklerinin gerçekleştiği bir sene olur...;)

      Sil
  6. Gizemcim, öncelikle samimi satırların için teşekkür ederim. İçindeki tüm gerçekleri bizimle paylaşabiliyorsun ne mutlu sana...Sanırım ben de senle benzer korkulara sahibim ve dediğin çok doğru neden korkarsak gelip bizi bulması an meselesi oluyor. Yine de çok kolay değil korkuyu yenmek, bu hayat bizi korkuyla yaşamaya alıştırmış aslında...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim, asıl ben mutlu eden güzel satırların için teşekkür ederim. Taa küçük yaşlardan içimize işleyen bir duygu korku. O kadar uzun yıllar inşaa ettikten sonra bu duyguyu yıkması da bir o kadar zaman alıyor belki de...

      Sil
  7. Insallah 2014 ve diger seneler senin ve hepimiz icin mutluluk basari saglik dolu bir yil olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah canım, hepimize tüm güzellikleri getirmesi dileğiyle :)

      Sil
  8. Ne kadar güzel ifade etmişsin 2013 ü ... Her yıl iyi ya da kötü bir sürü olay yaşanıyor,önemli olan senin gibi olayları tahlil ettiğinde vicdanen rahat olabilmek ... Ki yazdıklarının en güzel tarafı , yaşananlarda korkularının dışında seni haksız çıkaracak duygularının olmaması ....
    İyi ve kötü her zaman her yerde var ama bu sene senin ve kendim için dileğim kötülerden,kötülüklerden uzak olabileceğimiz ,iyi ve hayırlı insanlarla olaylarla karşılaşacağımız bir yıl olması ....
    2014 ün sana emeklerinin karşılığını verdiği ,min limitlerde üzüldüğün bir yıl olması dileklerimle ... Kardeşin , sen ve eşin için mutlu yıllar diliyorum ...
    Sevgiler ..... BÜTÜ.... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski bir aile dostumuz yılların verdiği yaşam tecrübesi ile bize şöyle demişti "Hayatta ne yaparsanız yapın başkalarına zarar vermeyip vicdanınız rahat olduğu sürece mutlu olursunuz". Dediğin gibi Bütü'm vicdanen rahat olduktan sonra gerisi bir şekilde çözülüyor. Çok teşekkür ediyorum güzel sözlerin ve dileklerin için :)))

      Sil
  9. Sanırım bu sene kendini tanıma yılı olmuş senin için Giz. Ben de benzer duyguları yaşıyorum bir süredir. Bence herkesin içine dönüp bir bakması gerekiyor. Kendiyle yüzleşmesi. Eğrisiyle doğrusuyla ben buyum demesi. Bana göre insanı güçlü kılan da bu. Değerini başkaları bilmeyecek zaten. Sen kendininkini bil yeter. Acı yoldan olsa da bana hayat bunu öğretti. Umarım yeni yıl hepimize güzellikler getirir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın kendisiyle yüzleşmesi en zoru değil mi? En çok kendisinden kaçıp kendisine yalanlar söylüyor insan. Ama dediğin gibi kendisini olması gerektiği gibi değil olduğu gibi kabul edince geliyor gerçek mutluluk ve hayat hep bir şekilde öğretiyor bizlere. Yazıma anlam katan sözlerin için çok teşekkür ederim :)

      Sil
  10. Harika bir yazı olmuş. Çok sevdiğim bir filozof Jorge Angel Livraga şöyle diyordu: "korku kağıttan bir duvar gibidir, cesaretini toplayıp yaklaşana kadar kağıttan olduğunu anlamazsın"

    Korkmak sorun değil, belki de doğal bir insan güdüsü. Sıkıntı, korkunun bizi paralize etmesine, durdurmasına izin vermek. Bu sene korkularımızı yenmeyi başardığımız bir yıl olsun.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bir sözmüş bu :) dediğin gibi doğal bir güdü aslında ama yaklaşıp tüm nefesimizle üfleyene kadar dağılmıyor korku bulurları. Dilerim hepimiz için korkusuz bir yıl olur :)

      Sil
  11. Sevgili giz :) Tanrı daima tedbil-i kıyafet gezer kitabını bir ara bence okumalısın. Umarım bu sene aradığını bulabilirsin. sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabı mutlaka okuyacağım tatlım :) çok teşekkür ederim tavsiyen için. Dilerim hepimizin aradığın bulduğu bir sene olur :)

      Sil