Paulo Coelho en sevdiğim
yazarlardan birisidir. Akıcı uslübu bir yana, kitaplarında herkesin
kendisinden, hayatın onu getirdiği anlama seviyesine göre bir şeyler bulması sebebi
ile kendisini bir ayrı sever ve saygı duyarım. Simyacı olsun Veronika Ölmek
İstiyor, Onbir Dakika, Brida, Portobello
Cadısı olsun seneler önce okumuş olduğum kitaplarını elime tekrar alınca daha
farklı şeyler hissettirir bana satırları. Uzun zamandır okumadığımı fark
ettiğim yazarın kitaplarından en etkilendiğim yerleri bu haftasonu bir kez daha okudum ve bu
sefer bambaşka şeyler buldum bu satırlarda. Bir Pazar günü klasiği haline
gelmekte olan alıntı paylaşma köşemizde bu hafta Brezilyalı yazar var :)
Dilerim siz de bu alıntılardan benim kadar etkilenir, içinden kendinize alacak
şeyler bulursunuz… Haftasonu Topkapı Sarayı’nın bahçesinde çektiğim kareler
eşliğinde gelsin o halde satırlar ;)
“Bir akşam yüreği, ona mutlu
olduğunu söylemişti."Biraz şikayet edecek olursam," diyordu yüreği,
"bu yalnızca insan yüreği olmamdandır ve insanların yürekleri böyle olur.
Ulaşmaya layık olmadıklarını ya da ulaşamayacaklarını sandıkları için en büyük
düşlerini gerçekleştirmekten korkarlar. Dirilmemek üzere sona ermiş aşklar,
olağanüstü olabilecek ama olamayan anlar, keşfedilmesi gereken ama sonsuza dek
kumların altında kalan hazineler daha aklımıza gelir gelmez bizler, yürekler
hemen ölürüz. Çünkü böyle bir durumla karşılaşınca ölümcül acılar çekeriz."
(Simyacı)
“-Öyleyse neden yüreğimi dinlemek
zorundayım?
-Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.
-Bir hain olsa da mı?
-İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini dinleyecek olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramaycaktır. Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana.” (Simyacı)
-Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.
-Bir hain olsa da mı?
-İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini dinleyecek olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramaycaktır. Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana.” (Simyacı)
“Sevdiğimiz zaman evrenin bir
parçası oluruz. (Simyacı)
"Her şey bir tek ve ayni şeydir"
(Simyacı)
“En karanlık an, şafak sökmeden önceki
andır.” (Simyacı)
“Bazı şeylerin gitmesini izin
vermek işte bu nedenle çok önemlidir. Onları serbest bırakmak. Gevşek olanı kesmek. İnsanların hiç kimsenin
işaretli kağıtlarla oynamadığını anlaması gerekiyor; bazen kazanırız ve bazen
de kaybederiz. Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir
edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının
anlaşılmasını. Daireyi tamamla. Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için
değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için. Kapıyı kapat,
plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişi olmayı bırak
ve şu anda kimsen o ol.” (Zahir)
“Yaratılışın özü bir ve tektir. O
özün adı da Aşk'tır. Aşk pek çok yaşama ve dünyanın pek çok yerine dağılmış
olan deneyimi yoğunlaştırmak için bizleri yeniden bir araya getiren güçtür.”
(Brida)
“Bizler ebediyiz, çünkü hepimiz
Tanrı'nın görüntüleriyiz. İşte bu yüzden pek çok yaşamdan ve ek çok ölümden
geçeriz, bilinmeyen bir yerde ortaya çıkar, yine bilinmeyen bir yere doğru yol
alırız.” (Brida)
“Yalnız içinde bulunduğun anı
yaşamaya çalış. Eskiyi anımsamak, bizden daha yaşlılara özgüdür.”( Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım)
"Keşke herkes kendi içsel
deliliğini bilse ve onunla birlikte yaşamayı öğrense. Dünya daha kötü bir yer
mi olurdu? Hayır insanlar daha yürekli, daha mutlu olurlardı.” (Veronika
Ölmek İstiyor)
“Veronika her şeyden nefret
ediyordu ya, en çok da yaşamını sürdürmüş olduğu biçimden, içinde barındırdığı
yüzlerce Veronika’yı keşfetmeye zahmet etmeyişinden tiksiniyordu. Oysa orada
kim bilir ne ilginç, ne meraklı, ne cesur, ne küstah, ne deli kızlar duruyordu.”
(Veronika Ölmek İstiyor)
“Kimsenin kimseyi yargılayacak
durumu yok. Her insan kendi bilir çektiği acının boyutlarını ya da yaşamında
anlamın hepten yok olduğunu.” (Veronika Ölmek İstiyor)
"Döktüğüm yaşları bağışlıyorum.
Acıları ve aldatmaları bağışlıyorum.
İhanetleri ve yalanları bağışlıyorum.
İftiraları ve ahlâksızları bağışlıyorum.
Nefreti ve zulmü bağışlıyorum.
Yüreğimi yakan darbeleri bağışlıyorum.
Yıkılan hayalleri bağışlıyorum.
Ölen umutları bağışlıyorum.
Sevgisizliği ve kıskançlığı bağışlıyorum.
Umursamazlığı ve kötü zihniyeti bağışlıyorum.
Haklılık uğruna haksızlık edenleri bağışlıyorum.
Öfkeyi ve şiddeti bağışlıyorum.
İhmalkârlığı ve unutkanlığı bağışlıyorum.
Bütün kötülükleriyle dünyayı bağışlıyorum. " (Elif)
Acıları ve aldatmaları bağışlıyorum.
İhanetleri ve yalanları bağışlıyorum.
İftiraları ve ahlâksızları bağışlıyorum.
Nefreti ve zulmü bağışlıyorum.
Yüreğimi yakan darbeleri bağışlıyorum.
Yıkılan hayalleri bağışlıyorum.
Ölen umutları bağışlıyorum.
Sevgisizliği ve kıskançlığı bağışlıyorum.
Umursamazlığı ve kötü zihniyeti bağışlıyorum.
Haklılık uğruna haksızlık edenleri bağışlıyorum.
Öfkeyi ve şiddeti bağışlıyorum.
İhmalkârlığı ve unutkanlığı bağışlıyorum.
Bütün kötülükleriyle dünyayı bağışlıyorum. " (Elif)
Paulo Coelho kitaplarını bende çok severim !hepsini okudum..dediğin gibi herkes kendinden birşey bulabilir..
YanıtlaSilPost harika yine:)
Sevgiler
Çok teşekkürler canım :) herkesin kendi yaşantısına göre bambaşka şeyler buluşu en çok hoşuma giden. Sevgiler...
SilGizem burası gerçekten benim için terapi. O kadar hafifliyorum ki her bir satırda..
YanıtlaSilCok teşekkürler oturup yazdığın için hepsini, lise dönemini hatırladım o zaman tanışmıştım Coelho ile. Simdi tekrar ele almak gerek, buyuduk bambaşka gözle okumak gerek..
Sondaki Elif'ten alıntı satırlar da bitirdi beni, bağışlıyorum.. :)
Asıl ben teşekkür ediyorum Çiğdem'cim bu güzel sözlerin için :)) ne mutlu bana bu şekilde hissettirebiliyorsa paylaşımlarım... Hepimizin küçük büyük içinde affedecek o kadar çok şeyi var ki, bunu çoğu zaman görmüyoruz bile. Fark edip affettiğimiz ölçüde omuzlarımızdaki yük de hafifliyor aslında... Ben de bağışlıyorum :) Tüm dünyayı...
SilHer bir söz harika hepsini ben de kaydederdim eminim...küçükken tuttuğum defterler vardı kimbilir belki de aynı şeyleri kaydetmişizdir..seviyorum seni satırlarını beğenilerini...
YanıtlaSilNe güzel bir fikirmiş bu sözleri ayrı bir deftere yazmak :) Çok teşekkür ederim tatlım beğenin için...
SilHep derin izler birakan ve hatirda yer edindiren guzel cumleler kuruyor bize.. varolsun.. ;)
YanıtlaSilVar olsun Lulu'm :) Daha çok kitap yazsın ve biz yine ruhumuzu okumuş diyerek okuyalım...
Sil"Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz!" Fussilet/34
YanıtlaSil"Hiç görmeyen ile gören eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla aydınlık eşit olabilir mi?" Rad/16
"İnanan biri yoldan çıkmış biri gibi midir? Elbette eşit olamazlar." Secde/18
Eğer Kuran'a inanan biriyseniz Allah'a göre iyi ve kötü bir/eşit değildir "aynı şey" değildir.Zaten aynı şey olsaydı Allah davranışlarımız sonucu bize cenneti ya da cehennemi sunmaz,hepimizi tek'te toplardı.ama öyle değil.
Yaşamdan da örnek verirsek çocuk tecavüzcüsüyle iyi ve adaletli bir insan "bir,tek ve aynı şey midir?" "Olmalı mıdır?" yoksa kötü olmayı tercih eden cezasını/hakkettiğini almalı mıdır?
Guzellik cirkinlikle bir degildir iyilik de kotuluk ile bir degildir ancak hepsi ayni amaca hizmet eder, Tanrisal birlige ulasmaya. Hepimizin icinde iyi oldugu kadar kotu de vardir ve bugun bir insani kotu olarak nitelendirip yargiladigimiz anda aslinda olusta onu anlamak icin gelecekte benzer olaylar zincirinde kendimizi bulacagimiza inaniyorum buna da karma deniyor. Inanan bir insanim ancak siz de bilirsiniz Kuran insanlarin olustaki anlama duzenine gore cok farkli sekilde algilanabilen bir kitap. Bir cocuk tecavuzcusu de ben de icimde Allahin parcasini tasiyorum ilk yaratilista ikimizin de icine ayni ruhtan uflenmedi mi? O zaman aslinda bir ve ayni seyiz yani Allah'in parcalariyiz. Siz olaylari tabiri caiz ise en kaba sekilde yorumlamissiniz bu da bana zamaninda "Enel Hak" dedigi icin derisi yuzulerek idam edilen Hallaci Mansuru animsatti :) yine ayni seyi soyluyorum "Her sey bir ve ayni seydir" ve "Tanrisal özdür". "Tum kainat Allah'tandir ve Allah her yerdedir. Ben de bu kainatin bir parçasiysam Allah benim de içimdedir, icimden O'ndan bir parça vardır. Bu durumda ben de yaratilan her sey gibi Allah'in bir parçasıyım". Benim Muslumanliktan anladigim bu, bu durumda inanc tartisilir bir sey olmadigindan sizin dininiz size benimkisi bana demek istiyorum.
SilFinal güzel olmuş zaten çok severim kitaplardan alıntılar okumayı:) Paulo Coelho'nun sadece Simyacı kitabını okuyabildim maalesef diğerlerini de okumak istiyorum bir an önce ama bir kitabıyla bile sevdiklerim arasında:)
YanıtlaSilSimyacı en güzel kitabıdır bence :) ama diğer kitapları da çok güzeldir. Akıcı bir dil ile mistisizm iç içedir kitaplarında. Portobello Cadısı'nı ve Veronika Ölmek İstiyor'u da çok tavsiye ederim. Çok da teşekkür ederim beğenin için :)
Silsabaha guzel bir tat katti, cok tesekkurler.
YanıtlaSil