Crash filmini daha önce izlememiştim.
Geçtiğimiz Cuma akşamı yorgun bir şekilde koltukta uzanırken bu filmi izlemeye
karar verdik. Farklı kesitlerden birçok insanın yollarının kesiştiği, hayatın içinden olaylarda birbirlerine “çarptıkları” filmde iyilik ve kötülük
kavramları son derece incelikli olarak irdeleniyordu.
Yaşarken çoğu zaman insanları
sıfatlarla nitelendiririz, bizim için iyi insanlar vardır ya da kötüler. Filmi
izlerken bir kez daha derinlemesine anladığım şey aslında yaşadığımız hiçbir
şeyin siyah ya da beyaz olmadığı gibi iyi ya da kötü olmak diye bir şeyin de olmadığı
oldu. İnsanoğlu belli sıfatlarla sınırlandırılamayacak kadar çok yönlü bir
canlı, en kötü olarak görüp nefret ettiğiniz hatta sizi tiksindirecek şeyler
yapmış bir insanın ertesi gün onu gözünüzde bir kahramana dönüştürecek, kendi
hayatını bir başkası için tehlikeye atacak şekilde davranmayacağını
bilemezsiniz. Aslında anlık durumlar karşısında verdiğimiz tepkiler var sadece.
Bir de buna ek olarak başkalarının olaylara verdikleri tepkilere bakış açımız
filmde işlenen bir diğer konuydu. Bugün karşınızdaki kişinin başına gelen bir
olayda verdiği tepkiye karşı önyargılı davranabilirsiniz, hatta onu ayıplayıp
yargılayabilirsiniz de. Bunu yaptığınız anda yakın ya da uzak bir vadede farklı
karakterler ve sahne altında makyajlanmış olarak bire bir aynı durumu
yaşayacağınızı söyleyebilirim.
Doğduğumuz andan itibaren yaşadığımız
olaylara verdiğimiz tepkilerle ya düz bir yolda ilerliyoruz ya da bir daire
içerisinde hep aynı döngüyü farklı olaylarla yaşıyoruz. Hayata verdiğimiz
otomatik tepkilere bir es verip o anda o olayı yaşayan kişinin neden bu şekilde
davranmış olabileceğini düşündüğümüz anda aslında “anlamaya” da başlıyoruz. Bugün
asla yapmam dediğimiz bir şey, ya da nasıl bu şekilde davranır diye
yargıladığımız insanın yerinde olsak, onu bu noktaya getiren şartlar karşısında
biz olsak nasıl davranırdık?
İnsan hayatı, içerisinde binlerce
rengin sürekli aktığı bir nehir olarak süregelmekte. Hiçbirimizin tek bir rengi
yok, ya da tek bir kaderi. Her olay kendi içerisinden açılan bir başka
pencereye sahip ve biz (daha iyi demiyorum) daha “bütün” insanlar olmak için
baktığımız her pencerede “görebilmeyi” de deneyebiliriz. Belki o zaman dönüp
baktığımızda yaşamış olduğumuz hayata daha çok anlam katabilmiş oluruz…
filmi çok beğenmiştim bence. buna benzer bir yazımı oku bir de..
YanıtlaSilhttp://pelinpembesi-buket.blogspot.com.tr/2013/06/nane-sekeri-ve-heba.html
Hemen bakıyorum yazına ;) Film son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden birisiydi benim için...
YanıtlaSilSenin yorumlarina cok güvendigim icin, bu yazini okuyunca hemen izledik ve biz de cok begendik filmi. Izledikten sonra yazini bir kez daha okudum ve cok daha iyi anladim... ne güzel ve yerinde bir yorum olmus Giz'im. Nekadar etkileyici ve düsündürücü bir filmdi...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim bi tanem :) Hala aklıma geldikçe üzerine düşündüğüm bana birşeyler kattığını hissettiğim bir film oldu, ne mutlu bana siz de izleyip beğenmişsiniz...
SilNe guzel anlatmissin Giz'im.. Salt iyi olmadigi gibi salt kotu de yok elbette.. Dark side her iyi de olmadik zamanlarda kendini belirli kilabiliyor.. Ya da karanlik fikirli insanlarin merhamet dolu anlarina sahit olmak da cok sasirtici degil benim icin.. Insan olmak ve sirf bu nedenle karsimizdakini birey olarak saymak iste bu noktada cok onemli.. Becerebilmenin zor oldugu zamanlar olmuyor degil ama becermek elimizde..
YanıtlaSilBecermek elimizde dediğin gibi Lulum. İnsan olup karşımızdakini yaptığı şeylerle tek bir etikete ait şekilde yargılamamak... Dilerim hepimiz içimizde barındırdığımız binlerce renk arasında daha az karanlık olanları biriktirip o ışığı etrafımıza da yansıtabiliriz. Senin ışığını çok seviyorum ben mesela :)
Silharika anlatmışsın yine..bu akşam zaman bulursam izleyeceğim,meraklandım:)
YanıtlaSilÇok teşekkürler :) izlersen beğeneceğine eminim, aslında birbirimizin hayatına farkında olmadan nasıl sık "çarptığını" çok güzel anlatıyor...
SilBlogunuzu yeni keşfettim ve bayıldım! Hele ki biraz zor zamanlar geçirdiğim ve pozitif olmak için çalıştığım şu günlerde yazılarınızdaki enerji ve mutluluk bana çok iyi geldi. Hepsini tek tek okudum, hayata ve insanlara bakışınızın güzelliğine bayıldım... Sık sık yazın ve benim için de güzel terasınızda keyifle kahve için! Sevgiler....
YanıtlaSil