Cirque Du Soleil- Saltimbanco





Bundan yaklaşık 7-8 sene önce bir gece yarısı evde kanalları geziyordum. TRT’yi tam geçerken gözüm takıldı. Daha önce hiç görmediğim güzellikte bir sahne, kostüm, makyaj ve gösteri ile karşı karşıyaydım. Gösterinin ismi “Varekai” idi ve başından yakaladığım şovu sonuna kadar soluksuz izledim. Cirque Du Soleil ile tanışmam bu şekilde oldu. Sonrasında birçok dvd’sini internetten söyleyip defalarca izledim ancak en çok canlı performanslarını izlemek istiyor, Türkiye’ye gelmedikleri için çok üzülüyordum. Ta ki 2 ay önce Biletix’in etkinliklerine bakarken “Cirque Du Soleil: Saltimbanco”yu görene kadar. Gözlerime inanamadım. Bilet alma işlemim 30 saniye sürdü. Sıra beklemekteydi. İşte o zamandan beri gitmek için günleri saydığım gösteriyi dün akşam saat 20.00’de en önden izledim.





Cirque Du Soleil’in en eski turne şovu olan “Saltimbanco” 1992’den 2006’ya kadar dünyanın çeşitli ülkelerinde seyircilere sunulmuş. Gösteri topluluğunun ilk kez geleneksel sirk hareketleri ile bir hikaye anlattığı şov 2011’de tekrar turneye çıkmak üzere adapte edilmiş. Kelime anlamı “Bir bankete atlamak” olan “Saltimbanco” İtalyanca’da “Saltare in Banco” dan geliyormuş. 


Rüya gibi bir pordüksiyon olan “Saltimbanco” artistik bisiklet, Çin sırıkları, jonglörlük, Rus salıncağı, ikili trapez, palyaço ve bungee gibi bir dizi renkli gösteriyi içeriyor. Palyaçoları sevmeyen biri olarak daha önce bu kadar komiğini gördüğümü anımsamıyorum, aynı şekilde ne 8 topu aynı anda çeviren bir jonglör, ne de havada bu derece usta hareketler sergileyen akrobatlar gördüm.














Cirque Du Soleil’in dvd’lerinden büyülendiğim dünyasını canlı izlemek tek kelime ile muhteşemdi. Müziğin canlı ve bu derece kaliteli olması, ışığın sahnedeki başarılı kullanımı, şaşaalı, rengarenk kostümlerin özel tasarlanmış olması, sanatçıların özenli, göz alıcı makyajı ve yapılan hareketlerin muhteşemliğinin oluşturduğu bütünlük ile bambaşka bir dünyanın kapısından girip o gerçekliği son derece mutlu, bir o kadar da hayretle, adeta sersemlemiş şekilde izledim.




Ekip o kadar usta, canlı ve sundukları şovu o kadar benimsemiş ki profesyonellikleri izleyene parmak ısırtıyor. İnanmaz gözlerle izlediğim hareketlere tamamen hakimler ve akrobasiye bambaşka bir boyut kazandırıyorlar. Sahnede aynı anda birçok şey oluyor ve akrobatlar seyirciye 360°lik bir şov sunuyor.



“Cirque Du Soleil” yani “Güneşin Sirki” 1984 yılında Canada, Montreal’de iki sokak göstericisi tarafından kurulduktan çeyrek asır sonra dünya çapında 17 şovu, 4000 çalışanı, 1000 sahneye çıkan akrobatı ile dünyanın en büyük ve ünlü sirki ünvanına sahip sirki olarak bugüne kadar 10000000 kişi tarafından izlenmiş. Cirque Du Soleil’e bir sirk demek sundukları şeyi basite indirgemek oluyor. Onlar sirk kavramını kökünden değiştiricek şekilde müzikli, görsel ve yeteneksel bir şov ile seyircinin karşısına geçiyorlar. Sürekli kendilerini yenileyerek ve geliştirerek dünya çapında kazandıkları beğeniyi daha ileriye taşıyorlar. Onları Türkiye’ye getiren ana sponsor Akbank’a ve organizasyonu başarılı bir şekilde yürüten Pozitif’e teşekkürler…

CONVERSATION

14 comments:

  1. aa Giz'm, bende afişlerini görmüştüm bi kaç kere dikkatimi çekmişti.açıkçası daha önce isimlerini hiç duymamıştım:$ palyoçaları bende hiç sevmememe rağmen fotoğraflar bile oldukça güzel görünüyor.gösteriyse eminim şahanedir:) en önde izlemiş olmansa ayrı bir şahanelik kuzu:))

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. fotodaki kareler zaten çok güzel olduğunu gösteriyor..

    bu arada herkesi ve blog sahibesinide bloğuma beklerim..

    http://sutlugofret.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  4. wow..
    nasil yapiyorlar ya-.-

    YanıtlaSil
  5. Story'm ben de çok mutlu izledim uzansam dokunacak gibiydiler :) şansa keşfettiğim bir gösteri grubu ama inan çok başarılılar kuzucum sirk denince zihinde oluşan kavramla uzaktan yakından alakaları yok :)

    Siyah Süt bloguna mutlaka uğrayacağım :)

    Rory'm inan ben de bilmiyorum sihirli gibiler cidden :))

    YanıtlaSil
  6. ozaman gerçektende izlenilesiymiş Giz'm:)sırf kostümlerle bile farklarını sergilemişler:)

    YanıtlaSil
  7. Gızemcım,
    Bak ıste buna da ben gıdemedım :( odesmıs olduk :) Cok cok guzel gorunuyor resımler, baya bır ıcım gıttı.

    YanıtlaSil
  8. 'Story'm haklısın, büyülü bir dünya orası :)

    Heheh Zeynep'cim çok tatlısın :)Gerçekten güzel bir gösteriydi. Bugün St. Petersburg'un buzda balesinin ilanlarını gördüm ona gidip sonra ikimiz de mi yazsak?:p

    YanıtlaSil
  9. Hahah tamamdır anlastık :) opuyorruuum :)

    YanıtlaSil
  10. Heheh ben de öpüyorum canım :*

    YanıtlaSil
  11. çok güzelmiş basından takip ettim.ben ankarada olduğum için şanssızım canım ya:( harika gösteriymiş.

    YanıtlaSil
  12. Bence Turkiye'ye kadar gelmisken Ankara, Izmir de gezmeliler :(( Aldigim bir duyuma gore bu gelislerindeki talebe gore bur dahakine daha buyuk bir cast le geleceklermis, o zaman Ankara'ya da gelirler insallah canim...

    YanıtlaSil
  13. merhaba; Saltimbanco yazınızı okudum; benim de bazı yazılarım var ilginizi çekebilir diye düşündüm, yazınızı da facebook sayfamda paylaşacağım izniniz olursa...

    http://omurswalkabout.blogspot.com/2010/10/cirque-du-soleilde-engelli-ve-turk.html

    http://omurswalkabout.blogspot.com/2010/10/londradan-gosteriler-cirque-du-soleil.html

    http://omurswalkabout.blogspot.com/2011/01/biletix-ve-engellenenlere-cozum-arays.html

    YanıtlaSil
  14. Tabi ki paylaşabilirsiniz çok sevinirim :) blogunuzu ilk müsait zamanda inceleyeceğim.. sevgilerr

    YanıtlaSil