Maxgreen


Akmerkez’de dolaşırken gözüme ufacık, aydınlık, ışık saçan, canlı bir yer çarptı. Klasik AVM fast food zincirlerinin arasında, zümrüt gibi yemyeşil duran dükkanın önündeki çimleri görünce merak edip yanaştım. Bir süredir aklımda çim suyunu denemek vardı, son zamanlarda internette saymakla bitmeyen faydalarını okumuştum ve tatmak istiyordum ancak sek çim tadının nasıl olacağını kestiremediğim için cesaret edemiyordum.


Uzaktan parlayan “maxgreen” adlı dükkana mıknatısla çekilmişçesine yaklaştım, sahipleri Alev Hanım’la Mehmet Bey’in sıcacık karşılaması, menüdeki ürünleri içtenlikle anlatmaları ve güler yüzleri, yeni bir dükkana giren müşteriden çok, yeni arkadaşlarla tanışıyormuşum hissini verdi bana.



Dükkan’ın dekorasyonu, sunduğu yiyeceklerin konsepti ile çok uyumlu, içiniz açılıyor. Masaların üzerine minyatür domatesler konulmuş, çim setleri boy boy silikon kaplarda etrafa hoş bir renk veriyor,sağlıklı beslenme kitapları raflarda üst üste duruyor, asılı kara tahtada rengarenk tebeşirlerle günün menüsü duyuruluyor.


Maxgreen minicik bir dükkan, ancak içerisinde harikalar yaratıyorlar. Mehmet Bey ve Alev Hanım konsepti kendileri geliştirmişler, menüde yer alan her şey doğal. Karışımlar çok lezzetli, mesela çim suyunu sek olarak da sunuyorlar, içerisine bir sürü meyve karıştırarak enzim sıkacağından geçirip tamamen meyve tadı aldığınız taze bir karışım olarak da . “Green Kisses” adı verilen içecek oldukça leziz, içene ferahlık hissi uyandırıyor.

İçecekler bildiğimiz meyve sıkacaklarında sıkılmıyor, ısı yaymadığı için meyve ve sebzelerin vitamin ve minerallerini öldürmeden sıkan özel olarak getirtilmiş bir sıkacak kullanılıyor. “Holy Breakfast” adlı karışımın içerisinde brokoli, ıspanak olmasına rağmen onda da sadece meyve tadı alıyorsunuz ve sabah içebileceğiniz tek bardak ile saatlerce açlık hissi duymuyorsunuz.


Çim suyuna gelince, içerdiği %70 klorofil ile sıvı güneş ışığı olarak ünlenen içecek , metabolizmanızı hızlandırmakla kalmıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, detoks etkisi ile kanınızı temizliyor, cildinizi yeniliyor, rejenerasyonu arttırarak dokuların iyileşmesini hızlandırıyor. Kanser tedavisinde bile kullanılan çim suyu, içerisinde 20 çeşit amino asit, 90 mineral ve bir çok vitamin (B,C,E,K) barındırıyor.


Ayrıca “maxgreen”in Paninileri de olağanüstü lezzetli, benim favorim ise Panini Turca. Çorbalar da aynı şekilde, klasik tatlar ufak dokunuşlarla renklendirilip (mercimek çorbasının içine brokoli eklenmiş) 45°C’de pişiriliyor, böylece içerisindeki sebzelerin besin değerleri ölmüyor. Salatalarını henüz deneme fırsatım olmadı, ancak dondurmalarından muz ve ananaslı olanı tattım. Maxgreen'in sunduğu "raw food" konsepti (besinleri pişirmeden en doğal haliyle servis etmek) ile uyum içinde olan tatlıların yapımında, dondurulmuş meyveler hiçbir katkı maddesi içermeden makineden çekiliyor ve uzayan şeritler halinde kupta kıvrılıyor, altına taze, sağlıklı yemişler üzerine de bal ve kakao karıştırılarak elde edilmiş çikolata sosu konularak servis ediliyor. Mükemmel bir lezzet, bağımlılık yapıyor diyebilirim! :)  
 

Maxgreen’in sunduğu lezzetler son derece keyifli, sağlıklı ve mutluluk verici. Lezzet/kalori oranına bakınca aldığınız tatmin çok üst seviyede. Bir bardak tatmak için uğradığım Maxgreen’in müdavimi oldum diyebilirim, sağlıklı beslenmeye önem veriyorsanız, şiddetle tavsiye ederim…


CONVERSATION

0 comments:

Yorum Gönder