Kırmızı Kraliçe Etkisi





Harikalar Diyarı’nda gezintiye çıkan Alice’i bilmeyen yoktur sanırım. Hikayedeki Kırmızı Kraliçe'yi de aynı şekilde. Her ne kadar öyküde Alice saf ve iyi bir genç kız iken Kraliçe kötü bir karakter olarak betimlense de aslında durum bundan biraz farklıdır. Hatta Kırmızı Kraliçe'nin söylediği şeyler takdire değerdir.

Geçtiğimiz sene MBA yaparken tüketici davranışları (consumer behavior) dersinde “Red Queen Effect” (Kırmızı Kraliçe etkisi) diye bir tanımlama ile karşılaşmıştım. Basit bir anlatımla; markette yer alan oyuncuların var olan yerlerini korumaları için yapmaları gereken şeylerden biri de Kırmızı Kraliçe’yi dinlemekti!

Nasıl mı? Çok basit.

Harikalar Diyarında gezintiye çıktıklarında Kraliçe’yi takip etmeye çalışan Alice geride kalır. Kırmızı Kraliçe sürekli arkasını dönüp “Daha hızlı… daha hızlı koş Alice!” diye bağırır. Alice hızını arttırır aynı şekilde Kraliçe de.  Tekrar arkasını dönüp “Daha da hızlı.. Çok daha hızlı…” der Kraliçe. Alice son güç nefes nefese daha da hızlanır ancak tüm gücüyle koşması sadece Kraliçe ile aralarındaki mesafeyi korumaya yarar, onu yakalamasını sağlamaz. Lewis Carroll burada neyi anlatmak istemiş olabilir?




Tüm gücünüzle koşmanız  ancak sahip olduğunuz yeri korumanızı sağlar, yani sizi geri düşmekten alıkoyar. Sürekli gelişimin devam ettiği bir sistemde diğer oyuncularla aynı anda evrilebilmek için asgaride yapmanız gereken aranın açılmamasını sağlamaktır. Sizi ileriye taşıyacak olansa daha hızlı koşmak değil, rakiplerinizden daha farklı ve “zeki” koşmanızı sağlayacak taktikler geliştirmektir.

Olaya daha geniş ölçekte bakacak olursak; sadece marketteki oyuncular olarak şirketler değil rekabetçi bir ortamın var olduğu her noktada kişilerin bireysel olarak “tüm güçleri” ile koşmaları gerekiyor. Koşmak, fiziksel efor olarak sorumlulukları yerine getirmeyi simgeliyor.  Daha yukarı çıkabilmek ve ileri gidebilmek içinse strateji geliştirmek, farklılaşmak, değer yaratmak gerekiyor. Burada da zihinsel güç devreye giriyor. Ne yazık ki bunu entrika olarak algılayanlar da var. Onlar da koşarken kendi kuyruklarını kovalıyorlar aslında. Her geçen gün daha da rekabetçi olan “yaşam ortamında” hepinize iyi koşular dilerim. Aman dikkat sakın takılıp düşeyim demeyin üzerinizden geçmeye hazır birçok kişinin nefesi ensenizde ona göre!!



CONVERSATION

0 comments:

Yorum Gönder